Evet, belki garip ama gerçek… Yunanistan’da Türk olmak, uzun yıllardır yasak! Ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) İskeçe Türk Birliği kararı ne de başka bir şey, bu durumu bir türlü değiştiremiyor…
Lozan Antlaşması ile Yunanistan’a bırakılmış olan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, yıllardır bu gerçekle yaşıyor ve sürekli, Yunanistan’a kimliğini kabul ettirebilmenin, mücadelesini veriyor…
Yunanistan ise ısrarla: “Lozan’da öyle geçiyor…” gerekçesiyle, Azınlığımızı “Dinî Azınlık” olarak tanımlıyor ve resmiyette bizi, “Müslüman Azınlık” diye, isimlendiriyor. Yani Azınlığın, mensup olduğu dini öne çıkararak, ETNİK KİMLİĞİNİ yok sayıyor…
Yakın bir geçmişte, isminde “Türk” kelimesi bulunan derneklerimizden, İskeçe Türk Birliği (İTB) de, aynen diğer Türk Dernekleri gibi, Yunan Mahkemeleri‘nin kararıyla resmen kapatılınca, bilindiği gibi, Azınlık konuyu Avrupa’ya taşıdı ve umudunu da, oradan çıkacak karara bağladı… Nitekim umduğunu da, buldu… AİHM, kapatılan Türk Dernekleri konusunda Yunanistan’ı haksız bularak, TÜRK ismiyle dernek kurulabileceğine hükmetti… Dolayısıyla, Batı Trakya’da bir Türk varlığını da, kabul etmiş oldu…
Avrupa Mahkemesi etti etmesine de, Yunanistan Mahkemeleri, yıllardır alışılagelmiş tezlerinde yine ısrar ediyor ve AİHM’nin bu kararı, bir türlü kabul etmiyor…
Sık sık dile getirdiğimiz gibi, aslında Azınlığın, dininin Müslüman olması konusunda, bir sıkıntısı yok. Azınlık bu konuda, yetkililerle hem fikir… Ama doğal olarak bu insanların, bir de ETNİK KİMLİĞİ var. Sahip oldukları bir milliyeti var… Çünkü her insan, ana – babasından dolayı, belli bir millete ve dine mensup olarak doğuyor. Belki, kişi belli bir bilince eriştikten sonra, dinini değiştirebilir! Bu onun kişisel tercihidir, kimse de karışamaz… Ancak kişinin, beğenmese dahi, gerçek anlamda milliyetini değiştirmesi, mümkün değildir. İsmini değiştirebilir, milleti ile bağlarını koparabilir, ancak bunlar, yine de onun gerçek milliyetini bugünden – yarına, değiştiremez…
Olmaz ya, hadi diyelim ki Azınlık etnik kimlik ısrarından vazgeçti! Peki, Azınlığın Türk etnik kimliğini kabul etmeyen Yunanistan, neden ısrarla Azınlığı, “Pomak”, “Roman” gibi çeşitli gruplara bölmekte yıllardır ısrar ediyor? Bu insanlar da, Yunanistan’ın resmi tanımına göre, “Müslüman Azınlığın” üyeleri değil mi? Yani başka bir ifadeyle, hepsi aynı bütünün parçalarını oluşturmuyor mu?
Ha şimdi, sayın devlet yöneticilerimiz derse ki: “Hayır; bunlar ayrı ve farklı parçalar!”, o zaman “Pomak” ve “Roman” olarak bölmekte ısrar ettikleri bu Azınlığın, bir de TÜRK parçasının olduğunu, mutlaka kabul etmek zorundalar…
Dünyadaki dengelerin hızla değiştiği bir dönemde, bu inkâr siyaseti daha kaç yıl devam ettirilebilir ki?
Sezer RIZA
Cumhuriyet – 894 / 08.03.2024
