Almanya’da bir ömür… Tam 50 yıl… (127)

Zaman, birbirimizi dinleme, anlama ve önemseme zamanıdır. Aynen geçmişte, Almanya’daki Batı Trakya İşçi Dernekleri’nin yapmış olduğu gibi. Bu Derneklerimizin yaptığı uluslararası girişimlerle, geçmişte Azınlık açısından yeni bir dönem açılmıştır. Kaldı ki, bu Derneklerimizin yapmak isteyip de, bazı kesimler tarafından engellenmiş olan çalışmaları da vardır. Bunların hepsinin, örnek alınması gerekir…

Bildiğim kadarıyla, uluslararası alanda, İnsan Hakları konusundaki hassasiyet, özellikle 1980 sonrası gündemdeydi ve bu alandaki siyasal mücadele de, artmıştı. İşte bu dönemde, Almanya’daki Batı Trakya İşçi Dernekleri’nin, bir program temelinde, İnsan Hakları temelinde yürütmüş olduğu bilimsel gerçeklere dayalı yasal ve demokratik mücadele, Azınlık mücadelesinin gidişatını değiştirdi ve hak aramada yepyeni bir sayfa açıldı. Örneğin bu dönemde yapılan STRASBURG girişimleri ve yaşanan gelişmeler ışığında, İŞÇİ DERNEKLERİ Yunan Meclisi’ne başvuru için İMZA KAMPANYASINI başlattı. Her ne kadar bugün millete başka şeyler anlatılsa da, uluslararası ilişkilerde dışa kapalı olan AZINLIĞIN sesini dünyaya ilk duyuran, DERNEKLERİMİZ olmuştur. Varsın birileri utanmadan söyledikleri yalanlarla, bu başarıları kendilerine mal etsinler! Maalesef, yalanla beslenen ve susan bir toplumda yaşıyoruz… Sevgili okuyucular, şimdi buradan ötesini de, lütfen ibretle okuyun ve okutun!

Bizler, mücadele ile ilgili olarak, bundan 41 yıl evvel DERNEKLERARASI mantıklı ve makul hesaplar yaparak, ortak bir strateji saptadık. Ne yapacağımızı, hangi yol ve yöntemlere başvuracağımızı, yaptığımız ortak istişareler sonucunda belirledik ve kararlı bir şekilde de uygulamaya geçtik. Çünkü, üç devlete karşı sorumluluğumuz vardı! Her üç devlet yetkilileriyle de görüşmeler KAPALI KAPILAR ARDINDA DEĞİL, açık OLARAK devam ediyordu. Öncelikle, bunun da bilincindeydik. Hiçbir atlama, hata olmadan yürütülen barışçıl ve demokratik mücadele ile Avrupa’daki ilgili tüm kurumların dikkati, Azınlık tarihinde ilk defa toplumumuzun üzerine çevrildi. Bu da elbet, yürütülmekte olan çalışmalara ve Azınlığımıza büyük katkı sağladı. Örneğin, Avrupa Parlamentosu bünyesinde yapılan bu çalışmalar neticesinde, yetkililer tarafından heyetimize, Batı Trakya Türklerinin sorunlarıyla ilgili bir karar tasarısı sunulacağına söz verildi ve söylendiği gibi de, kısa bir zaman diliminde bu gerçekleşti.

Geçmişte, Azınlık Sorunlarıyla ilgili olarak Avrupa’da izlemiş olduğumuz stratejiyi, konuyu daha iyi anlamanız açısından, burada bir kez daha özet olarak paylaşma gereği duyuyorum. Örneğin, Derneklerin Avrupa’da yürüttü “Azınlığı Tanıtma Kampanyası” çerçevesinde, “Parlamenter Demokrasi” konulu konferansın yapıldığı AVRUPA KONSEY MECLİSİNDE, Heyet sözcümüz Aydın Ömeroğlu tarafından Almanca olarak “Demokrasi bir lüks müdür, yoksa bir zorunluluk mudur?” konulu bir sunum yapılmış, ardından da 4 dilde bildiriler dağıtılmıştı.

İşçi Dernekleri olarak, Batı Trakya Müs-lüman Türk Azınlığı adına Avrupa’da yürüttüğümüz yasal, demokratik ve barışçıl mücadele ile hem Azınlık Sorunlarının çözümüne katkı sağladık hem de Türk-Yunan ilişkilerinin olumlu yönde gelişmesi için gayret gösterdik

(Devamı haftaya…)

Cumhuriyet – 894/ 08. 03. 2024